Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a demand, a title

listen to the pronunciation of a demand, a title
English - Turkish

Definition of a demand, a title in English Turkish dictionary

claim
{f} iddia et

Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti. - Tom claimed that he came from a rich family.

John tablo üzerinde hak iddia etti. - John laid claim to the painting.

claim
{i} alacak
claim
(Askeri) hak talebi
claim
talebinde bulunmak
claim
(Kanun) mutalebe hakkı
claim
almak
claim
hak

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor. - She claims that she knows nothing about him.

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor fakat ona inanmıyorum. - She claims that she knows nothing about him, but I don't believe her.

claim
{f} iddia etmek

Bazıları tam vücut tarayıcılarının dördüncü yasa değişikliğini ihlal ettiğini iddia etmektedir. - Some claim that full-body scanners violate the Fourth Amendment.

claim
{i} iddia

Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır. - Prosecutors in court have to substantiate their claims in order to prove a suspect is guilty.

Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez. - Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.

claim
{f} talep etmek
claim
{i} maden arazisi
claim
{i} talep, iddia
claim
(Avrupa Birliği) iddia etmek, talep etmek, istemek
claim
(fiil) istemek, talep etmek, hak iddia etmek, sahip çıkmak, iddia etmek, ısrar etmek, dava açmak
claim
{f} hak talep etmek, istemek
claim
hak talep etmek
claim
{f} hak iddia etmek
claim
(Mukavele) talep, iddia, hak; hak talep etme; tazminat talebi
claim
(isim) istek, talep, hak, alacak, iddia, dava, ısrar, alacak hakkı, dava açma, maden arazisi
claim
{i} sigorta poliçesi üstünden ödenecek para
English - English
{n} claim