a covering such as worn over one's head

listen to the pronunciation of a covering such as worn over one's head
English - Turkish

Definition of a covering such as worn over one's head in English Turkish dictionary

hood
üniversitelerde rütbe göstermek için pro- fesörlerin cüppelerine takılan başlık şeklindeki parça
hood
kabadayı
hood
tepe
hood
(Kimya) çekerocak
hood
kaporta
hood
tevazün kapağı
hood
yeraltı dünyasından biri
hood
(Otomotiv) motor kaputu

Arabanın motor kaputunda bir şey var. - There's something on the hood of your car.

hood
kukuleteye benzeyen herhangi bir sey
hood
{i} katlanır araba üstü
hood
kapşon

Sami siyah pantolon ve gri bir kapşonlu svetşört giymişti. - Sami was dressed in black pants and a gray hoodie.

Sami gri bir kapşonlu svetşört giyiyordu. - Sami was wearing a gray hoodie.

hood
başlık

Köydeki herkes ona Yeşil Başlıklı Kız diyordu. - Everyone in the village called her Little Green Riding Hood.

Kurt kırmızı başlıklı kızı yedi. Avcı kurtu vurdu. - The wolf ate Little Red Riding Hood. The hunter shot the wolf.

hood
(Aİ) kaput
hood
Neighbourhood kelimesinin kısa söylenişi, mahalle
hood
(Tekstil) başlık, kukuleta, kapşon
hood
{f} örtmek
hood
{i} kukuleta, başlık
hood
{i} sorguç
hood
(isim) kukuleta, kapüşon, başlık, sorguç, tepelik, örtü, körüklü örtü, katlanır araba üstü, dedantör, motor kapağı
English - English
hood
a covering such as worn over one's head

    Hyphenation

    a co·ver·ing such as worn over one's head

    Turkish pronunciation

    ı kʌvrîng sʌç äz wôrn ōvır wʌnz hed

    Pronunciation

    /ə ˈkəvrəɴɢ ˈsəʧ ˈaz ˈwôrn ˈōvər ˈwənz ˈhed/ /ə ˈkʌvrɪŋ ˈsʌʧ ˈæz ˈwɔːrn ˈoʊvɜr ˈwʌnz ˈhɛd/
Favorites