English - Turkish
Definition of a course, advancement, journey, way in English Turkish dictionary
- progress
- gelişim göstermek
- progress
- gelişmek
- progress
- ilerleme,v.ilerle: n.ilerleme
- progress
- (Mukavele) ilerleme, gelişme; ilerlemek, gelişmek
- progress
- terakki etmek
- progress
- (Bilgisayar) işlem
- progress
- iyiye doğru gitmek (hasta)
- progress
- gelişme göstermek
- progress
- mesafa almak
- progress
- -e varmak
- progress
- (Bilgisayar) aşama
Tom henüz çok aşama kaydetmedi.
-Tom hasn't made much progress yet.
- progress
- gelişme
Kız kardeşim İngilizcede önemli bir gelişme kaydetti.
-My sister has made remarkable progress in English.
O, İngilizcesinde az gelişme yaptı.
-He has made little progress in his English.
- progress
- devam etme
İş şimdi devam etmektedir.
-The work is now in progress.
- progress
- (Tıp, İlaç) gidişat
- progress
- {i} geliştirme
- progress
- ileri gidiş
- progress
- (fiil) ilerlemek, ileri gitmek, devam etmek, gelişmek, kalkınmak
- progress
- (isim) ilerleme, gelişme, yükselme, devam etme, geliştirme, resmi gezi, devlet gezisi
- progress
- {i} ilerleme, gelişme
- progress
- iyileşme
Related Terms
English - English
Definition of a course, advancement, journey, way in English English dictionary
- {n} progress
a course, advancement, journey, way
Pronunciation
Resimler
History
Favorites