Havuçları tencereye koy.
- Put the carrots in the pot.
Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.
- I cook soup in a big pot.
Her tencere için bir kapak var.
- There is a lid for every pot.
Yemek pişirirken tencerenin kapağını kapatın.
- Cover the pot while you cook.
Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.
- When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it.
Son zamanlarda top gibi bir göbek büyütüyorum. Bu orta yaş olmalı.
- Lately, I've been growing a pot belly. It must be middle age...