Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
 - Tom and Mary are both still single.
Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
 - I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
Benim tek bir düşmanım yok.
 - I don't have a single enemy.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
 - In Japan almost all roads are single lane.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
 - There isn't a single cloud in the sky.
Benim tek bir düşmanım yok.
 - I don't have a single enemy.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
 - There isn't a single cloud in the sky.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
 - Did God really create the earth in a single day?
Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
 - I'd like to reserve a single room.
Tek kişilik oda istiyor musunuz?
 - Do you want a single room?
Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
 - I'd like to reserve a single room.
Tek kişilik bir oda istiyorum.
 - I want a single room.