Definition of a-trench in English Turkish dictionary
- trench
- siper
Siper savaşı 1914-1918 savaşını simgeler.
- Trench warfare characterized the 1914-1918 War.
- core trench
- çekirdek hendeği
- creep trench
- sığ hendek
- outrigger trench
- (Askeri) payanda hendeği
- slurry trench
- (Jeoloji) geçirimsizlik perdesi
- slurry trench
- (Jeoloji) bulamaç hendeği
- trench
- (Denizbilim) trenç
Tom bir trençkot giyiyordu.
- Tom was wearing a trench coat.
Benim bir trençkotum yok.
- I don't own a trench coat.
- drainage trench
- drenaj hendeği
- trench
- hendek
Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
- How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- trench
- çukur
Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.
- The deepest part of the ocean is called the Challenger Deep and is located beneath the western Pacific Ocean in the southern end of the Mariana Trench.
- trench coat
- yağmurluk
Hem Tom hem de Mary yağmurluk giyiyorlardı.
- Both Tom and Mary were wearing trench coats.
Tom bir yağmurluk giyiyor.
- Tom is wearing a trench coat.
- trench coat
- trençkot
Tom bir trençkot giyiyordu.
- Tom was wearing a trench coat.
Tom her zaman güneş gözlüğü ve bir trençkot giyer.
- Tom always wears sunglasses and a trench coat.
- trench coat
- su geçirmez palto
- trench on
- göğmek
- trench on
- {f} tecavüz et
- trench on
- tecavüz etmek
- trench warfare
- siper harbi
- fire trench
- ateş açma
- palisade trench
- çıt siper
- trench drain
- hendek dreni
- trench line
- Siper hattı, savunma hattı
- trench mouth
- siper ağız
- trench on
- tecavüz
- absorption trench
- emme hendeği
- aleutian trench
- alösiyen hendeği
- aleutian trench
- alösiyen çukuru
- anchor trench
- (İnşaat) ankraj hendeği
- approach trench
- (Askeri) YAKLAŞMA HENDEĞİ: Bir savunma mevziinin cephesi ile gerisi arasında, örtülü gidiş gelişe elverişli hendek
- approach trench
- (Askeri) Yaklaşma hendeği
- communication trench
- (Askeri) İRTİBAT HENDEĞİ: Bknz. "connecting trench"
- connecting trench
- (Askeri) İrtibat hendeği
- connecting trench
- (Askeri) İRTİBAT HENDEĞİ: Bir siperler manzumesi içinde insanların bir ateş siperinden diğerine geçmelerini sağlayan ara siper. Buna "communicating trench" veya "communication trench" de denir
- crawl trench
- (Askeri) sürünme hendeği
- crawl trench
- (Askeri) SÜRÜNME HENDEĞİ: Sığ irtibat hendeği
- crouch and run trench
- (Askeri) EĞİLEREK KOŞMA HENDEĞİ
- cutoff trench
- geçirimsiz dolgu hendeği
- cutoff trench
- katof hendeği
- cutoff trench
- saplama hendeği
- deep-sea trench
- derin-deniz hendeği/çukuru
- dig a trench
- siper kazmak
- fighting trench
- (Askeri) irtibat hendeği
- fire trench
- (Askeri) ATEŞ HENDEĞİ: Avcıların tüfek veya diğer hafif ateşli silahlarla ateş ettikleri ve içinde nisbeten iyi bir şekilde korundukları hendek
- foundation trench
- (İnşaat) temel hendeği
- hasty trench
- (Askeri) BASİT SİPER: Genel olarak, düşman ateşi veya her an beklenen taarruz tehdidi altında kazılmış, derinliği az siper
- hasty trench
- (Askeri) basit siper
- interception trench
- kafa hendeği
- intermediate trench
- (Askeri) ARA TAHKİMATI: Bir savunma mevzisinin esas kısımları arasında, örneğin muhabere ileri karakol mevzisi ile asıl muhabere sahası arasında veya asıl muharebe sahası içinde, elverişli arazi üzerinde vücuda getirilen ufak ve mahdut tahkimat ve siperler
- intermediate trench
- (Askeri) Ara tahkimatı
- island arc trench system
- (Çevre) ada yayı açılma sistemi
- japan trench
- japon hendeği
- java trench
- java hendeği
- kneeling trench
- (Askeri) diz çukuru
- kneeling trench
- (Askeri) DİZ ÇUKURU: Çökerek nişan vaziyetinde ateş edecek avcıları korumak üzere kazılan siper
- kneelling trench
- (Askeri) Diz çukuru
- kuril trench
- kuril hendeği
- kuril trench
- kuril çukuru
- ocean trench
- (Coğrafya) okyanus çukuru
- ocean trench
- (Coğrafya) anadeniz çukuru
- outrigger trench
- (Askeri) PAYANDA HENDEĞİ: Ağır ve hafif hava savunma silahlarında kullanılan payandalar için lazım olan özel hendekler
- parallel trench
- (Askeri) PARALEL İRTİBAT BÜROSU HENDEĞİ: Cepheye paralel olan ve özellikle yan irtibatı, icabında, irtibat için kullanılan siper
- refilling of trench
- kanal imlası
- shallow connecting trench
- (Askeri) SÜRÜNME HENDEĞİ: Vakit darlığı yüzünden derinleştirilmemiş ve sadece sürünmeye elverişli olacak kadar kazılabilmiş irtibat hendeği
- shallow connecting trench
- (Askeri) sürünme hendeği
- skirmisher's trench
- (Askeri) boy çukuru
- skirmisher's trench
- (Askeri) avcı çukuru
- skirmisher's trench
- (Askeri) yatma çukuru
- skirmisher's trench
- (Askeri) YATMA ÇUKURU: Hafif ateşli silahların ateşi altında yere yatan bir avcının, acele olarak kazdığı avcı çukuru; yatma çukurunun derinliği pek az olur ve avcıyı güçlükle korur
- slit trench
- (Askeri) boy çukuru
- slit trench
- (Askeri) yatma çukuru
- slit trench
- (Askeri) YATMA ÇUKURU: Toprakta dikdörtgen şeklinde kazılan ve personelin savunmasına yarayan siper. Bak. "foxhole"
- standard trench
- (Askeri) STANDART HENDEK: Hem ateş hem irtibat hendeği olarak kullanılabilen, her tarafı aynı kesitte hendek
- straddle trench
- (Askeri) AÇIK HELA: Arazideki harekat esnasında ve muharebede hela olarak kullanılan hendek
- straddle trench
- (Askeri) açık hela
- submarine trench
- (Askeri) denizaltı hendeği
- switching trench
- (Askeri) set siperi
- switching trench
- (Askeri) SET SİPERİ: Cepheye paralel ve birbiri gerisinde bulunan savunma mevzilerinde, bu mevzilere çapraz olarak meydana getirilen ve mevzileri birbirine bağlayan siper
- throwing trench
- (Askeri) bomba atma hendeği
- throwing trench
- (Askeri) bomba hendeği
- throwing trench
- (Askeri) BOMBA ATMA HENDEĞİ, BOMBA HENDEĞİ: El bombası atış tatbikatı yapan erlerin içinde durdukları hendek
- trench
- araştırma çukuru
- trench
- içine veya etrafına hendek veya siper kazmak
- trench
- siper kazmak
- trench
- {f} hendek kazmak
- trench
- {i} suyolu
- trench
- {f} bellemek
- trench
- (Askeri) SİPER, HENDEK: Bir mevzide, düşmana ateş ederken veya mevzi içerisinde bir yerden başka bir yere giderken, avcıları düşmanın ateş tesirinden korumak için kazılan dar hendek
- trench
- trench foot soğuktan ve rutubetten hâsıl olup kangrene yol açan ayak rahatsızlığı
- trench
- {f} kazmak
Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.
- How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing.
- trench
- kirizma yapmak
- trench
- trench coat trençkot
- trench
- {i} ask. siper
- trench
- trench mouth tıb
- trench
- tecavüz etmek
- trench
- (Askeri) Siper (dig trenches: siper kazmak)
- trench boards
- (Askeri) SİPER DÖŞEMELERİ: Siperlerde kullanılan döşemeler
- trench boards
- (Askeri) siper döşemeleri
- trench burial
- (Askeri) TOPLU DEFİN: Zayiatın çok fazla olması halinde herkes için bir mezar kazılmasını ve ayrı ayrı defin yapılmasını önlemek için, bir hendek hazırlanıp ölülerin bu hendek içine yan yana kondukları bir defin usulü. Bak. "burial"
- trench coat
- (Askeri) TRENÇKOT: İçi astarlı ve yağmur geçirmez palto
- trench foot
- (Askeri) AYAK DONMASI: Soğuk ve rutubet yüzünden ayağın donarak kangrene çevirmesi
- trench foot
- (Askeri) ayak donması
- trench jack
- (İnşaat) iksa krikosu
- trench knife
- (Askeri) siper bıçağı
- trench knife
- (Askeri) SİPER BIÇAĞI: Yakın muharebede kullanılan, ortalama 20 cm. uzunluğunda, iki ağızlı ve kamaya benzer çelik bıçak
- trench mortar
- (Askeri) SİPER HAVANI: 3 inçlik (7.62 mm.) mermi atan, ağızdan doldurulan hava namlulu havan. Halen kullanılmayan bu havanlara "stokes mortar" da denir
- trench on
- tecâvüz etmek
- trench plough
- kanal hendek pulluğu
- trench roller
- kanat silindiri
- trench shelter
- (Askeri) siper sığınağı
- trench shelter
- (Askeri) SİPER SIĞINAĞI: Siperlerde yapılan çeşitli tip sığınaklardan biri
- trench silo
- (Tarım) hendek silo
- trench upon
- tecâvüz etmek
- trench warfare
- (Askeri) SİPER HARBİ: Siperlerde bulunan iki taraf arasındaki savaş. Bak. "stabilized warfare"
- trench work
- (İnşaat) kanal işleri
- trench work
- (İnşaat) hendek işleri