Turkish - English
Definition of -i aydınlatmak in Turkish English dictionary
- aydınlatmak
- brighten
- aydınlatmak
- lighten
- aydınlatmak
- illuminate
I use a flashlight to illuminate dark areas.
-Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
- aydınlatmak
- enlighten
Enlightening the people is very easy.
-İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- aydınlatmak
- elicit
- aydınlatmak
- charge
- projektör ile aydınlatmak
- floodlight
- konuyu aydınlatmak
- shed light on
- işıklandırmak, aydınlatmak
- Lighting, illuminated
- aydınlatmak
- solve
- aydınlatmak
- explain; light up
- aydınlatmak
- light
- aydınlatmak
- to illumine, illuminate
- aydınlatmak
- illumine
- aydınlatmak
- clue
- aydınlatmak
- civilize
- aydınlatmak
- rake up
- aydınlatmak
- set light to
- aydınlatmak
- to illuminate, to illumine, to lighten; to clarify, to enlighten, to fill sb in (on sth), to elucidate
- aydınlatmak
- clear up
- aydınlatmak
- clear
- aydınlatmak
- flash
I use a flashlight to illuminate dark areas.
-Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
- aydınlatmak
- enucleate
- aydınlatmak
- post
- aydınlatmak
- to clarify, explain
- aydınlatmak
- elucidate
- aydınlatmak
- flash on
- aydınlatmak
- dissolve
- aydınlatmak
- irradiate
- aydınlatmak
- unravel
- aydınlatmak
- illume
- projektörle aydınlatmak
- to floodlight
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of -i aydınlatmak in Turkish Turkish dictionary
- aydınlatmak
- Karanlığı giderip görünür duruma getirmek: "Işık yüzüne tam tepeden düşüyor ve onu iyice aydınlatıyordu."- T. Buğra
- aydınlatmak
- Bir sorun üzerine bilgi vermek
- aydınlatmak
- Karanlığı giderip görünür duruma getirmek
Related Terms
-i aydınlatmak
Hyphenation
i ay-dın-lat-makPronunciation
Resimler
History
Favorites