Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
- These products are superior to theirs.
Onun raporu benimkine göre üstündür.
- His paper is superior to mine.
Ben amirinle konuşmak istiyorum.
- I want to talk to your superior.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Matematikte ondan daha iyi.
- He is superior to her in math.
Bu halı kalite olarak ondan üstündür.
- This carpet is superior to that one in quality.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
Bu sözlük ondan daha üstün.
- This dictionary is superior to that one.
Amirimden izin alacağım.
- I'll get permission from my superior.
Rebecca had always thought shorts were far superior to pants, as they didn't constantly make her legs itch.
... patents a superior algorithm next year? Should you be doomed to inferior hearing for the ...
... that are infinitely superior to the ligament ...