A lot of women are under the male-hegemony in the world.
Some people say Japan is a male-dominated society.
- Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
- Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
My brother is as large as I.
- Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
He is Taro's brother.
- O Taro'nun erkek kardeşi.
A woman without a man is nothing.
- Bir kadın erkeksiz bir şey değildir.
How many brothers do you have?
- Kaç tane erkek kardeşin var?
Today I picked up my four-year-old nephew from kindergarten.
- Bugün anaokulundan dört yaşındaki erkek yeğenimi aldım.
I have a nephew. He's a bartender.
- Bir erkek yeğenim var. O bir barmen.
You're so strong, manly and sweet, how could I resist you?
- Çok güçlü, erkeksi ve tatlısın, sana nasıl direnebilirim?
Tom isn't very manly.
- Tom çok erkeksi değil.
My brother studies as hard as I do.
- Erkek kardeşim benim kadar çok çalışır.
His brother studies very hard.
- Onun erkek kardeşi çok çalışır.
When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
- Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer.
- Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.