şu anki

listen to the pronunciation of şu anki
Turkish - English
current

Tom is perfectly satisfied with his current salary. - Tom şu anki aylığından tamamen memnun.

I want to quit my current job. - Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.

going
currently
present

Are you content with your present salary? - Şu anki maaşından memnun musun?

Your present trouble is on my mind all the time. - Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.

şu an
{i} present

At present they are working for a big company in England. - Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.

She is content with his present salary. - O, şu anki maaşından memnun.

şu an
this instant
şu an
{i} now

Mt. Asama is now dormant. - Asama yanardağı şu an hareketsiz.

If it weren't for her help, I would not be alive now. - Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.

şu an
at the moment

They're having a break at the moment. - Onlar şu anda bir mola veriyorlar.

He is on another phone at the moment. - O şu anda başka bir telefonda.

şu an
at present

My uncle is staying in Hong Kong at present. - Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

Everything is going well at present. - Şu anda her şey iyi gidiyor.