şu anki

listen to the pronunciation of şu anki
Turkish - English
current

Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one. - Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.

I'm satisfied with my current income. - Ben şu anki gelirimden memnunum.

going
currently
present

Are you content with your present salary? - Şu anki maaşından memnun musun?

Many are fed up with their present careers. - Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.

şu an
{i} present

The present government has many problems. - Şu andaki hükümetin çok sayıda problemleri var.

She is content with his present salary. - O, şu anki maaşından memnun.

şu an
this instant
şu an
{i} now

Mt. Asama is now dormant. - Asama yanardağı şu an hareketsiz.

What I want now is not money, but time. - Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.

şu an
at the moment

Can you mention some celebrities in Italy at the moment? - Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?

They're having a break at the moment. - Onlar şu anda bir mola veriyorlar.

şu an
at present

I don't need money at present. - Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.

At present they are working for a big company in England. - Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.