Turkish - English
Definition of şapşallaşma in Turkish English dictionary
- şapşal
- silly
- şapşal
- booby
- şapşal
- slouch
- şapşal
- goofy
- şapşal
- ragged
- şapşal
- imbecile
- şapşal
- cretin
- şapşal
- nit
- şapşal
- sluttish
- şapşal
- feebleminded
- şapşal
- nitwit
- şapşal
- goon
- şapşal
- (garment, shoe) which is far too big for its wearer
- şapşal
- raunchy
- şapşal
- stupid, imbecile, goofy, potty, dummy; baggy, ragged, slovenly; booby, cretin, goon, clot
- şapşal
- (person) who dresses sloppily, who pays no attention to his/her appearance, slovenly dressed
- şapşal
- stupid, lunkheaded
- şapşal
- slovenly
- şapşal
- sloven
- şapşal
- frowsy
- şapşal
- a button short
- şapşal
- slattern
- şapşal
- slipshod
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of şapşallaşma in Turkish Turkish dictionary
- Şapşallaşmak durumu
- şapşal
- Aptalca davranışlarda bulunan, alık
- şapşal
- Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen
- şapşal
- Aptalca davranışlarda bulunan, alık. Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen: "O pek sevdiği bahriye elbiselerini çıkarmış, yerine kendine biraz bol gelen, bol geldiği için de onu büsbütün şapşal gösteren bej bir kostüm giymiş."- H. Taner
- şapşal
- Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek): "Güneşli havada sırtında soluk, şapşal bir empermeabl, ayaklarında cilası kaçmış geniş galoşlar..."- Ö. Seyfettin
- şapşal
- Bol, dökük ve biçimsiz
- şapşallaşmak
- Şapşal duruma gelmek
Related Terms
şapşallaşma
Hyphenation
şap·şal·laş·maResimler
History
Favorites