şüphelen

Turkish - English

Definition of şüphelen in Turkish English dictionary

{f} suspected

Everybody suspected him of taking a bribe. - Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.

I suspected that he was telling a lie, but that didn't surprise me. - Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.

{f} suspecting

Sami started suspecting Layla was seeing other men. - Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.

{f} suspect

They must have suspected me of stealing. - Çalmayla ilgili olarak benden şüphelenmiş olmalılar.

Why should you suspect me? - Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?

Hyphenation

şüp·he·len