He whistled as he went along.
- O, giderken ıslık çaldı.
I heard someone whistle.
- Birinin ıslık çaldığını duydum.
I always find him whistling while working on his paintings.
- Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.
He walked down the street whistling cheerfully.
- Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.