üsse

listen to the pronunciation of üsse
Turkish - English

Definition of üsse in Turkish English dictionary

üs
base

Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there. - Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.

This base is now under our control. - Bu üs artık bizim kontrolümüzde.

üsse ait
exponential
üsse ait sayı
exponential
üsse dönüş
(Askeri) return to base
üs
{i} installation
üs
home base
üs
(İnşaat) superscript
üs
exponent

The greatest shortcoming of the human race is our inability to understand the exponential function. - İnsan ırkının en büyük eksikliği üstel işlevi anlamak için bizim yetersizliğimizdir.

The exponential function has a horizontal asymptote. - Üstel fonksiyonun yatay asimptotu vardır.

üs
(Askeriye) base; military installation
üs
installment
üs
power

He swept to power in 1929. - 1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.

He believed in the supreme power of the law. - Hukukun üstün gücüne inanıyordu.

üs
basis
üs
(Matematik) exponent
üs
instalment
üs
station

Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations. - Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.

üs
top
üs
fare
Turkish - Turkish

Definition of üsse in Turkish Turkish dictionary

ÜS
(Hukuk) Silahlı kuvvetlerin faliyetleri bakımından genellikle başka ülkelerde bulunan ikmal yerleri
üs
Aritmetikte bir kuvvetin derecesini veren sayı
üs
Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı
üs
Merkez
üs
Harekâtın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, teçhizatın toplandığı, dağıtıldığı bölge: "Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır."- F. R. Atay
üs
Kök, asıl, temel, esas
üs
Kök, asıl, cevher
üs
Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, işlikleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer: "Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır."- F. R. Atay
üs
Harekat merkezi
üs
Harekâtın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, teçhizatın toplandığı, dağıtıldığı bölge