ülkesi

listen to the pronunciation of ülkesi
Turkish - English

Definition of ülkesi in Turkish English dictionary

ülke
country

Pakistan is a Muslim country. - Pakistan Müslüman bir ülkedir.

Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it. - Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.

ülke
{i} land

America is a land of immigrants. - Amerika bir göçmenler ülkesidir.

Settlers were forced off their land. - Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.

avrupa ülkesi
european country
bask ülkesi
basque country
hayal ülkesi
never-never
hayal ülkesi
shangri-la
ülke
nation

Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar. - Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.

It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism. - ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

ülke
(Bilgisayar) country/region
ülke
region

There were storms in that region of the country. - Ülkenin o bölgesinde fırtınalar vardı.

It's the coldest region in the country. - Bu ülkede en soğuk bölgedir.

ülke
state

While the civil war went on, the country was in a state of anarchy. - İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.

That country broke off diplomatic relations with the United States. - O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.

ülke
(Bilgisayar) st
ülke
home

Tom says that he has 4 homes in 5 different countries. - Tom 5 farklı ülkede 4 evi olduğunu söylüyor.

No sooner had the spy returned home than he was told to go to another country. - Casus ülkesine döner dönmez başka bir ülkeye gitmesi söylendi.

ülke
{i} territory

The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao. - Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.

ülke
realm

The king's realm was terrorized by a dragon. - Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.

3.dünya ülkesi
3rd world country
3.dünya ülkesi
third world country
gideceği ilk sevk ülkesi
(Ticaret) country of first destination
ülke
the country

Banks across the country had closed their doors. - Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.

Both of my parents were brought up in the country. - Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.

Gal ülkesi
Wales
Galler Ülkesi
Wales
Hayali bir avrupa ülkesi
Ruritania
Hayaller ülkesi
Ruritania
balkan ülkesi
balkan country
bolluk bereket ülkesi
a land of milk and honey
deniz ülkesi
(Hukuk) territory under water
devlet ülkesi
(Hukuk) state territory
düşler ülkesi
utopia
galler ülkesi ile ilgili
Cambrian
hayal ülkesi
never never
hayal ülkesi
never-never land
hayaller ülkesi
dreamland
hayaller ülkesi
cloud cuckooland
ikamet ülkesi
(Politika, Siyaset) country of domicile
kara ülkesi
(Hukuk) land territory
masallar ülkesi
fairyland
periler ülkesi
never-never land
periler ülkesi
fairyland
periler ülkesi
never never
periler ülkesi
faery
periler ülkesi
dreamland
periler ülkesi
faerie
teslim ülkesi
(Bilgisayar) ship country
ucuz emek ülkesi
(Ticaret) cheap labor country
varış ülkesi
(Hukuk) arrival country
ülke
country; domain
ülke
soil
ülke
clime
ülke
country (a political state)
ülke
(Hukuk) country, territory
ülke
domain

It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain. - Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.

ülke
bourne
ülke
amiability
Turkish - Turkish

Definition of ülkesi in Turkish Turkish dictionary

sanayi ülkesi
Ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünleri oluşturan ülke
Ülke
diyar
Ülke
toprak
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket: "Artık vatan toprağı, Rumeli'deki hudutlarından Anadolu'daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur."- Y. K. Beyatlı
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge
ülke
Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket
ülke
Devlet
ülke
Herhangi bir özelliği yönünden düşünülen bölge: "Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş ülkelerini tek tek geziyorum."- H. Taner
ülke
Devlet: "Vicdan hürriyetine riayet eden tek ülke Osmanlı İmparatorluğu idi."- F. R. Atay