The privilege is reserved exclusively for women.
 - Ayrıcalık özel olarak kadın için ayrılmıştır.
We have exclusive rights to Tom's invention.
 - Tom'un buluşu için özel haklara sahibiz.
I wish I could be more specific.
 - Keşke daha özel olabilsem.
I want specific information.
 - Özellikli bilgi istiyorum.
Do you have any special reason why you want to go to America?
 - Amerika'ya gitmek için özel bir nedenin var mı?
What does the special taste like?
 - Özel lezzet neye benziyor?
They asked me to leave because they were going to have a personal talk.
 - Benden gitmemi istediler çünkü özel bir konuşma yapacaklardı.
Tom has a personal bodyguard.
 - Tom'un özel koruması var.
We want Kylie Minogue to come to Turkey, especially Gaziantep.
 - Kylie Minogue'nun Türkiye'ye, özellikle Gaziantep'e gelmesini istiyoruz.
I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
 - Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
Why did you choose that particular subject?
 - Bu özel konuyu neden seçtiniz?
Tom did it for no particular reason.
 - Tom'un onu yapmak için özel bir nedeni yoktu.
Private detectives were hired to look into the strange case.
 - Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
The press is interested in his private life.
 - Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
Please respect my privacy.
 - Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
Tom is a very dedicated student.
 - Tom çok özel bir öğrenci.
The dedicated bike zone is most often at the rear of the train.
 - Özel bisiklet bölgesi çoğunlukla trenin arkasındadır.
She believes that jade has medicinal properties.
 - O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.
You are trespassing on private property.
 - Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
 - Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Japan has many distinctive traits.
 - Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
Each language has its peculiarities.
 - Her dilin özellikleri vardır.
You handled that particular problem very well.
 - O özel sorunun çok iyi üstesinden geldin.
Tom is a very dedicated student.
 - Tom çok özel bir öğrenci.
The private colleges and universities of the United States are autonomous.
 - ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
Generosity is an important trait in today's selfish society.
 - Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
 - Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.
As my watch was slow, I missed the special express.
 - Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.