Turkish - English
Definition of örgütün in Turkish English dictionary
- örgüt
- organization
The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.
-Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
-Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- örgüt
- organisation
How can you contribute to our organisation?
-Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
Mafia is a type of criminal organisation.
-Mafya bir tip suç örgütüdür.
- örgüt
- (Ticaret) body
- örgüt
- organ
I hate terrorist organizations.
-Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
-Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- örgüt
- economy
- örgüt
- organism
- örgüt
- organization, group which has an organizational structure
- örgüt
- organization, association teşkilat, teşekkül
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of örgütün in Turkish Turkish dictionary
- Örgüt
- (Hukuk) TEŞKİLAT
- örgüt
- Ortak bir amaç veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilât
- örgüt
- Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilat: "Örgütteki dosyası da çoktan dürülmüştü."- T. Buğra
- örgüt
- Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü
Related Terms
örgütün
Hyphenation
ör·gü·tünResimler
History
Favorites