Turkish - English
Definition of ördeğin in Turkish English dictionary
- ördek
- duck
Have you ever walked like a duck?
-Hiç ördek gibi yürüdün mü?
Tom went duck hunting.
-Tom ördek avına gitti.
- ördek
- wood duck
- ördek
- urinal
- ördek
- merganser
- ördek
- urinal (for men)
- ördek
- slang extra passenger taken on at the bus driver's discretion
- ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kazgiller) duck
- ördek
- quack quack
- ördek
- duck; urinal, bedpan
- ördek
- urinary
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ördeğin in Turkish Turkish dictionary
- Ördek
- badi
- Ördek
- vakvak
- Ördek
- (Osmanlı Dönemi) VEZİZ
- ördek
- Erkek hastaların yataktan kalkmadan içine idrar yapmak için kullandıkları boynu eğri kap
- ördek
- Uzak yolculuklarda şoförlerin yoldan aldıkları yolcu
- ördek
- Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas): "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar."- H. Taner
- ördek
- Tek kadının oynadığı bir halk oyunu
- ördek
- Uzun yolculuklarda şoförlerin yollardan aldıkları yolcuya verilen ad
- ördek
- Perde ayaklılardan, evcil ve yabanî türleri bulunan su kuşu (Anas)
- ördek
- Bir bayanın tek başına oynadığı bir halk oyunu
- ördek
- Uzak yolculuklarda sürücülerin yollardan aldıkları yolcu
- ördek
- bat
- ördek
- şibi
Related Terms
ördeğin
Hyphenation
ör·de·ğinResimler
History
Favorites