I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
 - Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
One of my dreams is to learn Icelandic.
 - Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
She is learning the piano.
 - O, piyanoyu öğreniyor.
Learning a foreign language is difficult.
 - Yabancı dil öğrenmek zordur.
I learned to play guitar when I was ten years old.
 - On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
I learned a lot about Greek culture.
 - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
 - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
 - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.