Turkish - English
Definition of ìskemle in Turkish English dictionary
- iskemle
- chair
There was only one chair.
-Sadece bir iskemle vardı.
- iskemle
- small coffee table; end table
- iskemle
- chair, stool
- iskemle
- chair (without arms); stool
- iskemle/sandalye/koltuk kavgası quarrel over who gets
- a desirable post
- iskemle
- seat
- iskemleler
- seats
- hasır iskemle
- cane chair
- oturaklı iskemle
- commode
- salıncaklı iskemle/koltuk
- rocking chair
- tekerlekli iskemle
- invalid's wheelchair
- çapraz iskemle
- Savonarola chair
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ìskemle in Turkish Turkish dictionary
- iskemle
- Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu gibi şeyler konulan küçük masa
- iskemle
- Arkalıksız sandalye: "İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum."- Ç. Altan
- iskemle
- Sandalye: "Verilen iskemleleri, ısmarlanmak istenen kahveleri reddetti."- R. N. Güntekin
- iskemle
- Arkalıksız sandalye
- iskemle
- Sandalye
- iskemle
- korsil
- iskemle
- gorsit
Related Terms
ìskemle
Hyphenation
ìskem·leResimler
History
Favorites