çocuklar!

listen to the pronunciation of çocuklar!
Turkish - English
(Konuşma Dili) Hey, you all!
children

He gathered his children around him. - O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children. - Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

family

The family mourned the tragic death of their young child. - Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu.

Children reflect the family atmosphere. - Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.

guys

The guys working on your car don't seem to know what they're doing. - Arabanda çalışan çocuklar ne yaptıklarını biliyor gibi görünmüyorlar.

Tom didn't want Mary to go out with other guys. - Tom Mary'nin diğer çocuklar ile dışarı çıkmasını istemiyordu.

kids

You think that TV is bad for kids? - Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?

Do you have any kids? - Hiç çocukların var mı?

small fry
progeny
issue
juvenility
the kids
Turkish - Turkish
(Hukuk) ETFAL
(Hukuk) SIBYAN
sübyan