Turkish - English
Definition of çitli in Turkish English dictionary
- enclosed with a brush fence, a rail fence, a picket fence, or a barbed-wire fence
- hedged
- çit
- hedge
The path is bordered with hedges.
-Yol çitlerle sınırlanmıştır.
He jumped over the hedge.
-O, çitin üzerinden atladı.
- çit
- fence
Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980.
-Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
There is a fence around the house.
-Evin etrafında bir çit var.
- çit
- barrier
- çit
- fencing
- çit
- trellis
- çit
- gate
Tom reached through the gap in the fence to try to unlatch the gate.
-Tom kapının mandalını açmaya çalışmak için açıklıktan çite ulaştı.
- çit
- cloture
- çit
- (Denizbilim) screen
- çit
- worm fence
- çit
- enclosure
- çit
- hurdle
- çit
- hedgerow
- çit
- fete
- çit
- wattle
- çit
- hoarding
- çit
- on fence
- çit
- inclosure
- çit
- kerchief
- çit
- paling
- çit
- chintz, printed cotton cloth
- çit
- hedge, fence
- çit
- palisade
- çit
- ring fence
- çit
- palings
- çit
- enclosure,inclosure
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çitli in Turkish Turkish dictionary
- Çit
- çeper
- çit
- Kadın baş örtüsü
- çit
- Keten, dokuma bez
- çit
- Küfe
- çit
- Yazma
- çit
- Ev önündeki tarla
- çit
- Küçük sebze bahçesi
- çit
- çalı bahçe duvarı
- çit
- Kadın başörtüsü
- çit
- Pamuktan dokunmuş basma
- çit
- Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar: "Çitten her akşam yaptığım gibi mektepten kalmış bir spor aşkı ile atladım."- S. F. Abasıyanık
- çit
- Baş örtüsü, yazma, yemeni
- çit
- Bağ, bahçe gibi yerlerin çevresine çalı, kamış,ağaç gibi şeylerden çekilen duvar
- çit
- Başörtüsü
- çit
- Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar
- çit
- Tohumun üzerini örtmek için kullanılan ince çubuktan yapılan bir araç
Related Terms
çitli
Hyphenation
çit·liResimler
History
Favorites