Turkish - English
Definition of çit çit in Turkish English dictionary
- çit
- hedge
The cat crept under the hedge.
-Kedi çitin altında süründü.
The path is bordered with hedges.
-Yol çitlerle sınırlanmıştır.
- çit
- fence
Two children are sitting on the fence.
-İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar.
I needn't have painted the fence.
-Çiti boyamama gerek yoktu.
- çit ile çevirmek
- fence
- çit
- fencing
- çit
- barrier
- kafes çit
- treillage
- çit çekmek
- hedge
- çitçit
- snap fastener
- araziyi çeviren çit
- ring fence
- ağaçlardan oluşan çit
- hedgerow
- hendek içinde çit
- sunk fence
- kafes çit
- latticework fence
- kazık çit palisade, pale
- (fence)
- kazıklı çit
- palisade
- saha arkası çit
- backstop
- saha arkası çit
- wall or some type of barrier which keeps a ball from going outside of an area of play
- çalı çit
- hedgerow
- çalıdan yapılmış çit
- bullfinch
- çalıdan çit
- quick fence
- çalıdan çit
- quickset
- çalıdan çit
- quick hedge
- çit
- palisade
- çit
- hedge, fence
- çit
- inclosure
- çit
- ring fence
- çit
- hurdle
- çit
- chintz, printed cotton cloth
- çit
- enclosure
- çit
- paling
- çit
- kerchief
- çit basamağı
- stile
- çit ile çevirmek
- enclose
- çit ile çevirmek
- pale in
- çit ile çevirmek
- hedge
- çit ile çevirmek
- hedge in
- çit ile çevirmek
- palisade
- çit ile çevirmek
- fence in
- çit ile çevirmek
- hedge round
- çit merdiveni
- stile
- çit sarmaşığı
- convolvulus
- çit çalısı
- quickset
- çit çekmek
- hurdle
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çit çit in Turkish Turkish dictionary
- yatık çit
- Kışı çok soğuk geçen ve çok kar yağan bölgelerde, tellerin kopmasını önlemek üzere, kullanılmadığı zaman çit kazıklarından çıkartılarak yere yayılan ve gerektiği zaman yine çit kazıklarına takılan tel çit
- çit
- Baş örtüsü, yazma, yemeni
- çit
- Bağ, bahçe gibi yerlerin çevresine çalı, kamış,ağaç gibi şeylerden çekilen duvar
- çit
- Tohumun üzerini örtmek için kullanılan ince çubuktan yapılan bir araç
- çit
- Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar
- çit
- Başörtüsü
- çit
- Yazma
- çit
- Küfe
- çit
- Keten, dokuma bez
- çit
- Kadın baş örtüsü
- çit
- Bağ, bahçe, bostan gibi yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar: "Çitten her akşam yaptığım gibi mektepten kalmış bir spor aşkı ile atladım."- S. F. Abasıyanık
- çit
- Pamuktan dokunmuş basma
- çit
- Kadın başörtüsü
- çit
- çalı bahçe duvarı
- çit
- Küçük sebze bahçesi
- çit
- Ev önündeki tarla
- çit sarmaşığı
- Çit sarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, tüysüz ve uzun saplı, sarılıcı, çok yıllık ve otsu bir bitki (Convolvulus sepium)
- çit sarmaşığıgiller
- Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, çit sarmaşığı, kahkaha çiçeği, mahmude, küsküt gibi bitkileri içine alan bir familya