Turkish - English
Definition of çehre in Turkish English dictionary
- countenance
- face
- visage
- aspect, appearance
- face, countenance; aspect, appearance
- physiognomy; aspect
- feature
- figure
- features
- mien
- front
- physiognomy
- favor
- brow
- phizog
- {i} aspect
- çehre fukarası/züğürdü
- ugly -faced
- çehre çatmak/eğmek/etmek
- to make a sour face
- eğri yüz/çehre
- gumpy face, sour face
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çehre in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Görünüş, şekil, zahir
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Surat asmak, dargınlık
- (Osmanlı Dönemi) f. Vech, yüz, surat
- Yüz, sima
- Yüz, sima: "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım."- N. H. Onan
- Somurtkanlık: "Ben, arkadaşımın bu çehrelerini görünce arkamı döndüm."- S. F. Abasıyanık
- Görünüş
- Kimlik: "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür."- A. H. Tanpınar
- Somurtkanlık
- Somurtkan
- çehre züğürdü
- Yüzü çirkin
- eğri çehre
- Asık yüz
- çatık çehre
- Çatık yüz
Related Terms
çehre
Hyphenation
çeh·rePronunciation
Resimler
History
Favorites