Turkish - English
Definition of çardağı in Turkish English dictionary
- çardak
- {i} bower
- çardak
- trellis
- çardak
- {i} arbor
- çardak
- summer house
- çardak
- summerhouse
- çardak
- arbour
- çardak
- pergola
- kurutma çardağı
- hake
- çardak
- arbor; pergola; bower, bowery; summerhouse
- çardak
- arbour [Brit.]; booth
- çardak
- alcove
- çardak
- bower, trellis, pergola, arbour
- çardak
- booth, rude shelter open on all sides with a roof of branches or thatch
- çardak
- pergola; summerhouse; bower
- çardak
- dais
- çardak
- {i} booth
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of çardağı in Turkish Turkish dictionary
- Çardak
- (Osmanlı Dönemi) ULLİYYE
- Çardak
- (Osmanlı Dönemi) BERBAR
- Çardak
- (Osmanlı Dönemi) BEHVET
- çardak
- Evin odalarına girişi sağlayan geniş ve açık hol
- çardak
- Tarla, bahçe gibi yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
- çardak
- çekme dalyan ağzında, direkler üzerine tahtadan kurulmuş iki tane ufak oda
- çardak
- üstüne sarmaşıklı ağaç veya çiçek sarılarak yapılmış, kafesli gölgelik
- çardak
- Asma gibi bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
- çardak
- Kameriye
- çardak
- Evin salonu
- çardak
- Ağaç dallarından yapılmış gölgelik
- çardak
- tvlr
- çardak
- alacık
Related Terms
çardağı
Hyphenation
çar·da·ğıResimler
History
Favorites