çalışanları

listen to the pronunciation of çalışanları
Turkish - English
staffers
plural of staffer
çalışan
employee

I require absolute loyalty of my employees. - Tüm çalışanlarımdan mutlak sadakat istiyorum.

Send me the best employees that money can buy. Money is no object. - Bana paranın satın alabileceği en iyi çalışanları gönder. Para sorun değil.

çalışan
laboring
belediye çalışanları
(Politika, Siyaset) municipal officials
fabrika çalışanları
blue-collar workers
çalışan
worker

I'm just a plain office worker. - Ben sadece düz bir ofis çalışanıyım.

Almost one-third of all office workers wear spectacles. - Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.

çalışan
running

The number of cars running in the city has increased. - Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.

The girl running over there is my sister. - Orada çalışan kız kız kardeşimdir.

çalışan
{s} active
çalışan
operative
çalışan
personnel
çalışan
going
çalışan
labouring
çalışan
working at
basımevi çalışanları sendikası
chapel
besin hizmeti çalışanları
(Gıda) food service employees
depo çalışanları
warehouse employees
gazete çalışanları
newspaper employees
kent çalışanları
(İnşaat) city employee
okul çalışanları ve öğrencileri
school
petrol çalışanları
petroleum workers
saha çalışanları
(İnşaat) field personnel
sekreterlik çalışanları
(Ticaret) clerical workers
çalışan
labouring [Brit.]
çalışan
working

On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill. - Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.

The working group on data transfer, led by Ben Manny, will hold a meeting on Jan 14, 1999. - Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.

çalışan
working; employee, worker
üniversite çalışanları
colloge employees
Turkish - Turkish

Definition of çalışanları in Turkish Turkish dictionary

Çalışan
(Osmanlı Dönemi) SAİ