They must have suspected me of stealing.
- Çalmayla ilgili olarak benden şüphelenmiş olmalılar.
He will not steal my money; I have faith in him.
- O, benim paramı çalmaz, ona güvenim var.
Although the alarm rang I failed to wake up.
- Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.
She was just about to take a bath when the bell rang.
- Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
The thieves divvied up the stolen loot among themselves.
- Hırsızlar çalıntı yağmayı kendi aralarında böldü.
The thieves stole the giant gold coin without being noticed by security guards or activating the alarm system.
- Hırsızlar güvenlik görevlileri tarafından fark edilmeden veya alarm sistemini harekete geçirmeksizin kocaman altın madeni paraları çaldılar.
The bell had already rung when I got to school.
- Okula gittiğimde zil çoktan çalmıştı.
No sooner had the bell rung than the teacher came into the classroom.
- Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
I am playing the guitar now.
- Şimdi gitar çalıyorum.
We heard the boy playing the violin.
- Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
He was spotted stealing cookies.
- Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
He was fired for stealing.
- O çaldığı için kovuldu.
The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
- Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
I had my car stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
Did you hear someone ring the doorbell?
- Birinin kapı zilini çaldığını duydun mu?
If the telephone rings, can you answer it?
- Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?
The bells of danger toll for them.
- Onlar için tehlike çanları ağır ağır çalmaktadır.
For whom do the bells toll?
- Çanlar kimin için çalıyor?
Sami shoplifted the latex gloves.
- Sami dükkandan lateks eldivenler çaldı.
I started working for this company last year.
- Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
Tom didn't start to study French until he was thirty.
- Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
The tooth fairy wants to steal your teeth.
- Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.