Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.
 - People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness.
Bizim açık havada bir partimiz vardı.
 - We had a party in the open.
Polis Danı açıkta izledi.
 - Police followed Dan in the open.