Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(never join together, which is redundant)

listen to the pronunciation of (never join together, which is redundant)
English - Turkish

Definition of (never join together, which is redundant) in English Turkish dictionary

join
{f} katılmak

Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister. - Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi. - My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.

join
{f} üye olmak
join
{f} birleşmek
join
kavuşmak
join
{f} katmak
join
birleştir

Omuz kol ve gövdeyi birleştirir. - Shoulder joins arm and trunk.

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir. - Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

join
{f} (kulüp, parti v.b.'ne) katılmak
join
bağlanmak
join
bitiştirmek
join
iki şeyin birleştiği yer
join
{i} birleşme noktası
join
join hands el
join
bitişim noktası
join
{f} in -de yer
join
{f} k.dili. bitişmek
join
{f} birleştirmek; birleşmek
join
bitişme
join
dili bitişmek
join
{f} bağlamak; bağlanmak
English - English
join
(never join together, which is redundant)
Favorites