Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
- Invité a veinte personas a mi fiesta pero ninguno de ellos vino.
Onların kazanmasını istiyordum.
- Quería que ellos ganaran.
O onlarla konuşmak için durdu.
- Él se paró a hablar con ellos.
Onlarla poker oynuyor.
- Juega al póquer con ellos.
Jackson, onlara güvenemedi.
- Jackson no podía confiar en ellos.
Onlara güvenebilirsin.
- Puedes fiarte de ellos.
Onlardan bazıları öğretmendir.
- Algunos de ellos son profesores.
Tom onlardan biri değil.
- Tom no es uno de ellos.