Onların on iki çocuğu var.
- Ellos tienen doce hijos.
Bizden hiç kimse onların adada ne kadar zaman kaldıklarını bilmiyordu.
- Nadie de nosotros sabía por cuánto tiempo ellos permanecerían en la isla.
Onlarla poker oynuyor.
- Juega al póquer con ellos.
Onlarla arkadaş olduk.
- Nos hicimos amigos de ellos.
Jackson, onlara güvenemedi.
- Jackson no podía confiar en ellos.
Onlara güvenmek zorundayız.
- Tenemos que confiar en ellos.
Onlardan bazıları öğretmendir.
- Algunos de ellos son profesores.
Tom onlardan biri değil.
- Tom no es uno de ellos.