Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in national parks.
Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
- Hunting is banned in national parks.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
- Hunting is not allowed in national parks.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
Avlanmaya gitmeliydim.
- I should've gone hunting.
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
- Tom spent the night in an old hunting shack.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
- His favourite pastimes were hunting and golf.
The king went hunting this morning.
- Der König ging an diesem Morgen zur Jagd.
The hunter aimed a shotgun at the flock of birds.
- Der Jäger zielte mit einem Jagdgewehr auf den Vogelschwarm.