ziemlich viel

listen to the pronunciation of ziemlich viel
Deutsch - Türkisch
oldukça, oldukça çok, bir hayli
Englisch - Türkisch

Definition von ziemlich viel im Englisch Türkisch wörterbuch

a great deal
bir hayli

Sana söyleyecek bir hayli şeyim var. - I have a great deal to tell you.

Bunun hakkında bir hayli düşündüm. - I've thought about this a great deal.

a good deal
bir dünya
a good deal
oldukça çok
a great deal
etek-etek
quite a bit
epeyce

Tom bize senin hakkında epeyce şey söyledi. - Tom has told us quite a bit about you.

Tom Mary'den epeyce yaşlı. - Tom is quite a bit older than Mary.

a good deal
1. çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. İts climate iş a good deal like Cairo´s. Havası Kahire´ninkine çok benziyor. 2. k. dili kelepir. 3. k. dili iyi bir şey
a good deal
iyi bir anlaşma
a great deal
çok

Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı. - His talk led me to believe that he knows a great deal.

Yapacak çok işim var. - I have a great deal to do.

a great deal
oldukça çok

Ona oldukça çok borçluyum. - I owe him a great deal.

O, oldukça çok kazanır. - He earns a great deal.

quite a bit
epey: You've grown quite a bit. Epey büyüdün. I haven't seen her for quite a bit. Epeydir görmedim onu
quite a bit
sık sık: They go there quite a
Deutsch - Englisch