Seninki de fena değil.
- Yours is not bad, either.
Kimin evi seninkinin karşısında?
- Whose house is opposite to yours?
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
- My dog is almost half the size of yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Defter senin değil, onundur.
- The notebook is not yours. It's his.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
- Our school was not the same size as yours.
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
- Our children are at school; where are yours?
Sanırım bunlar sizinkiler.
- I think these are yours.
Bunlar benim çoraplarım mı yoksa seninkiler mi?
- Are these my socks or yours?
Benim zevklerim seninkilerden oldukça farklı.
- My tastes differ greatly from yours.