Ania is a native of Kraków.
- Ania bir Kraków yerlisidir.
Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
Tom married a local girl.
- Tom yerli bir kızla evlendi.
Mary is a local girl who made it big.
- Mary çok başarılı olan yerli bir kız.
Most of these products are domestic.
- Bu ürünlerin çoğu yerli.
I prefer to buy domestic rather than foreign products.
- Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim.
The indigenous population took up arms against the settlers.
- Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Kızılderililer, Birleşik Devletler'in yerli halkıdır.
An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Amerikalı Kızılderili daha uygun bir şekilde Yerli Amerikalı olarak bilinir.
Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
- Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
- Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.