yatırım

listen to the pronunciation of yatırım
Türkisch - Englisch
investment

He lost a lot of money in the stock investment. - Borsa yatırımında çok para kaybetti.

Tom expected at least a ten percent return on his investment. - Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.

hedge

Tom is a hedge fund manager. - Tom bir yatırım fonu yöneticisi.

sum invested; deposit
investing; depositing
capital goods
venture
invest

He lost a lot of money in the stock investment. - Borsa yatırımında çok para kaybetti.

The investment now yields him 6%. - Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.

enterprize
enterprise
invest to
to invest
yatırım yapmak
invest

Nobody wants to invest in my country. - Kimse benim ülkemde yatırım yapmak istemez.

I want to invest in index funds. - İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum

yatırım yapmak
invest in

I want to invest in index funds. - İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum

Nobody wants to invest in my country. - Kimse benim ülkemde yatırım yapmak istemez.

yatırım değerlendirmesi
investment evaluation/assessment
yatırım uzmanlığı
investment specialist
yatırım akışı
(Hukuk) investmen flows
yatırım bankası
savings bank
yatırım danışmanlığı şirketi
trust company
yatırım danışmanı
investment advisor
yatırım danışmanı
investment adviser
yatırım finansmanı uzmanı
financier
yatırım hesabı
savings account
yatırım hizmetleri ve menkul kıymetler piyasası
(Hukuk) investment services and securities market
yatırım izni
(Hukuk) investment authorization
yatırım malları
(Hukuk) capital goods
yatırım ortaklığı
trust company
yatırım partneri
(Hukuk) investment partner
yatırım yapmak
place
yatırım yapmak
put
yatırım yapmak
fund

I want to invest in index funds. - İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum

yatırım yapmak
to invest in
yatırım çeşitlendirme
diversification of capital
yatırım yapmak
make an investment
yatırım yapmak
(Ticaret) embark
yatırımlar
(Bilgisayar) investments
gerektiğinden az yatırım yapmak
underinvested
yeterinden az yatırım yapmak
underinvested
Avrupa Yatırım Bankası
(Hukuk) (AYB) European Investment Bank (EIB)
Hazine Müsteşarlığı Dış Yatırım Genel Müdürlüğü
(Hukuk) General Directorate of Foreign Investment in the Undersecreteriat of Treasury
avrupa yatırım fonu
(Politika, Siyaset) european investment fund
başka şirket hisselerine yatırım yapan şirket
mutual fund
emeklilik yatırım fonları
(Ticaret) private pension funds
emeklilik yatırım fonu
(Sigorta,Ticaret) pension mutual fund
fiili yatırım
(Ticaret) actual investment
finansman yatırım ortaklığı
(Hukuk) financing investment trust
gayrimenkul yatırım fonu
(Ticaret) real estate investment trust
kâr ile yeniden yatırım yapmak
plough back
kâr ile yeniden yatırım yapmak
plow back
menkul kıymetler yatırım fonları
(Hukuk) securities investments funds
riskli yatırım
(Ticaret) risky investments
soyut yatırım
(Ticaret) intangible investment
tasarruf ve yatırım
saving and investment
tasarruf-yatırım eşitliği
(Ticaret) saving-investment equality
tedbirli yatırım
(Ticaret) prudent investment
turizm yatırım belgesi
(Turizm) tourism investment license
yatırım yapmak
placer
yeniden yatırım
reinvestment
yurt dışı yatırım
(Ticaret) overseas investment
Türkisch - Türkisch
Bir çıkar veya kazanç sağlamak için yapılan davranış
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman
Millî ekonominin veya bir ticaret kuruluşunun üretim ve hizmet gücünü artırıcı nitelikte olan aktif değerlerine yapılan yeni eklemeler, envestisman
Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman, envestisman
Yatırmak işi
Yatırma işi
envestisman
plasman
mevduat
yatırım yapmak
(mecaz) İleride bir çıkar veya kazanç sağlamak için önceden ortam hazırlamak
yatırım yapmak
Gelir amacıyla bir işe para yatırmak
yatırım bankası
Yatırım finansmanı ve harcamalarını karşılamak üzere kurulan banka
yatırım yapmak
İleride bir çıkar veya kazanç sağlamak için önceden ortam hazırlamak
ÖLÜ YATIRIM
(Hukuk) Paranın, üretim değeri olmayan yerlere yatırılması
ölü yatırım
Ticaret veya sanayide kâr getirmeyen, geleceği veya pazar imkânı bulunmayan yatırım
yatırım
Favoriten