yanıtsız

listen to the pronunciation of yanıtsız
Türkisch - Englisch
unanswered
answerless
yanıt
{i} reply

Thank you for your reply. - Yanıtınız için teşekkür ederim.

He made a rude reply. - O, kaba bir yanıt verdi.

yanıt
{i} answer

The ease with which he answered the question surprised us. - Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

That's very nice of you, Willie answered. - Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.

yanıt
response

I didn't expect such a nasty response to my question. - Soruma böyle iğrenç bir yanıt beklememiştim.

He nodded in response to my question. - Sorumu yanıtlamak için başını salladı.

yanıt
(Aydınlatma) output
yanıt
return

She didn't return my calls. - O çağrılarımı yanıtlamadı.

yanıt
rejoinder
Yanıt
replique
yanıt
responds to
Yanıt
answerback
yanıt
answer, reply, response cevap
yanıt
reply , response
Türkisch - Türkisch
Cevabı olmayan, cevabı verilmeyen, cevapsız
yanıt
Cevap: "Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı."- N. Araz
yanıt
Cevap

Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı. - Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.