yaşanti

listen to the pronunciation of yaşanti
Türkisch - Englisch

Definition von yaşanti im Türkisch Englisch wörterbuch

yaşantı
experience; life
yaşantı
life; way of living, style of life; course of existence
yaşantı
piece of life, slice of life
yaşantı
living

She married him for his money, and couldn’t put up with his plain way of living. - Parası için onunla evlendi ve onun sıradan yaşantısına katlanamadı.

People living in town don't know the pleasures of country life. - Şehirde yaşayan insanlar kır yaşantısının zevklerini bilmezler.

yaşantı
life

Tom asked Mary many questions about life in Boston. - Tom Mary'ye Boston'daki yaşantı hakkında birçok soru sordu.

Nowadays more and more people prefer country life to city life. - Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.

yaşantı
experience
manevi yaşantı
inner life
olumsuz yaşantı raporu
(Pisikoloji, Ruhbilim) adverse experience report
Türkisch - Türkisch

Definition von yaşanti im Türkisch Türkisch wörterbuch

yaşantı
Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan, şey, hayat tecrübesi
yaşantı
Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat
yaşantı
Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü