yağmalanma

listen to the pronunciation of yağmalanma
Türkisch - Englisch

Definition von yağmalanma im Türkisch Englisch wörterbuch

yağmala
{f} loot

Let's go to loot the supermarket! - Süpermarketi yağmalamaya gidelim!

Protestors destroyed a police car and looted several businesses. - Protestocular bir polis arabası tahrip etti ve çeşitli işletmeleri yağmaladı.

yağmala
{f} looting

We won't tolerate any looting. - Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız.

yağmala
{f} gut
yağmala
{f} plundering
yağmala
{f} plunder
yağmalanmak
be sacked
yağmala
pillage

Sami and Layla pillaged Farid's house. - Sami ve Leyla, Ferit'in evini yağmaladı.

The barbarians raped and pillaged our city. - Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.

yağmalanmak
to be looted, be plundered, be sacked, be pillaged
Türkisch - Türkisch
Yağmalanmak işi
yağmalanmak
Yağma edilmek