Tom ve Mary birlikte çalışmak zorundalar.
- Tom and Mary have to work together.
Birlikte çalışmak zorundasınız.
- You've got to work together.
Tom işbirliği yapmak için istekli.
- Tom is willing to cooperate.
Bütün hükümetler bu konuda işbirliği yapmak zorunda kalacak.
- All governments will have to cooperate in this matter.
Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
- We had to cooperate with each other.
İşbirliği yapmanı öneririm.
- I suggest you cooperate.
İşbirliği yapmanı öneririm.
- I suggest you cooperate.
Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
- We had to cooperate with each other.
... deal with them successfully if we work together. ...
... we need to work together on tools like bipartisan trade promotion authority ...