with severity, painfully

listen to the pronunciation of with severity, painfully
Englisch - Türkisch

Definition von with severity, painfully im Englisch Türkisch wörterbuch

severely
sert bir biçimde

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi. - He criticized his rival severely.

severely
sert olarak
severely
şiddetle

Bu sabahtan beri şiddetle yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum. - It has been raining severely since this morning. That's why I don't want to go anywhere.

İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler. - People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.

severely
ciddi olarak

Tom ciddi olarak dövülmüştü. - Tom had been severely beaten.

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı. - The teacher scolded his students severely.

severely
sıkı sıkı
severely
ağır

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız. - We must punish him severely.

Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim. - Tom insulted me severely, but I gave him tit for tat.

severely
ciddi bir şekilde

Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti. - The food on this cruise made me severely constipated.

Tom ciddi bir şekilde yenildi. - Tom was beaten severely.

Englisch - Englisch
{a} severely