Englisch - Türkisch
Definition von wise, shrewd; sharp, witty im Englisch Türkisch wörterbuch
- clever
- {s} zeki
O, babasından daha az zeki değildir.
-He is not less clever than his father is.
Tom, zeki bir çocuğa benziyor.
-Tom looks like a clever boy.
- clever
- {s} akıllı
O,açık ara farkla sınıfın en akıllı öğrencisidir.
-He is by far the cleverest student in the class.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
-My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- clever
- {s} zarif
- clever
- {s} becerikli
Tom akıllı ve beceriklidir.
-Tom is clever and resourceful.
O, zeki ve becerikli.
-He's clever and resourceful.
- clever
- {s} cin gibi
- clever
- açıkgöz
- clever
- uz
- clever
- zeyrek
- clever
- çok bilmiş
- clever
- acar
- clever
- kafalı
- clever
- parlak
- clever
- usta
- clever
- (sıfat) zeki, akıllı, cin gibi, zarif, becerikli, yetenekli; esprili
- clever
- beceriklilik
- clever
- cleverness akıllık
- clever
- cleverhl akılca
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von wise, shrewd; sharp, witty im Englisch Englisch wörterbuch
- {s} clever
wise, shrewd; sharp, witty
Silbentrennung
wise, shrewd; sharp, wit·tyAussprache
Resimler
Historie
Favoriten