Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
- My sponsor was willing to agree to my suggestion.
Ben teklifinizi almaya istekliyim.
- I am willing to take your offer.
Gönüllüler koalisyonu.
- The coalition of the willing.
Tom bir şey denemek için gönüllü.
- Tom is willing to try anything.
Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
- I'm willing to accept your offer.
Ev ödevinizde size yardım etmeye hazırım.
- I am willing to help you with your work.
Böyle yüksek bir bedel ödemeye razı değilim.
- I'm not willing to pay such a high price.
Onu hala bedava yapmaya razıyım.
- I'm still willing to do that for free.