Tom bir şelaleye yakın bir kamarada yaşıyor.
- Tom lives alone in a small cabin near a waterfall.
Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.
- I saw a man standing naked under the waterfall.
Köprünün yukarısında bir şelale var.
- There is a waterfall above the bridge.
Tom bir şelaleye yakın bir kamarada yaşıyor.
- Tom lives alone in a small cabin near a waterfall.
It's the only waterfall in this mountain range.
- Er ist der einzige Wasserfall in diesem Gebirge.
I saw a man standing naked under the waterfall.
- Ich habe einen Mann gesehen, der nackt unter dem Wasserfall stand.