Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir.
- The dictionary is now available as an app for Android phones.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
We have an available candidate.