ready for use; attainable; unoccupied; valid

listen to the pronunciation of ready for use; attainable; unoccupied; valid
Englisch - Türkisch

Definition von ready for use; attainable; unoccupied; valid im Englisch Türkisch wörterbuch

available
{s} mevcut

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

available
müsait

John şu an müsait mi? - Is John available now?

Belediye Başkanı şimdi müsait değil. - The mayor is not available now.

available
{s} var

Bu gece için mevcut bir oda var mı? - Is there a room available for tonight?

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir. - This ticket is available for a whole year.

Sözlük şimdi Android telefonlar için bir uygulama olarak kullanılabilir. - The dictionary is now available as an app for Android phones.

available
{s} hazır

Öğle yemeği hazır olacak. - Lunch will be available.

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

available
olası
Englisch - Englisch
{s} available