Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti.
- Die verletzte Frau war eine brasilianische Touristin.
O, yerde yaralı yatıyordu.
- He lay injured on the ground.
Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
- The doctor saved the four people injured in the accident.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
Sağ bacağımı incittim.
- I got my right leg injured.
Tom tenis oynarken sırtını incitti.
- Tom injured his back playing tennis.
Yaralılar ne kadar kan kaybetti?
- How much blood has the injured lost?
Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.
- The rescue team rescued the injured.