verletzte

listen to the pronunciation of verletzte
Deutsch - Türkisch
yaralı

Yaralı kadın Brezilyalı bir turistti. - Die verletzte Frau war eine brasilianische Touristin.

(r) {fer'letstı(r)} r,e yaralı
Englisch - Türkisch

Definition von verletzte im Englisch Türkisch wörterbuch

injured
yaralı

Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü. - The ambulances carried the injured to the nearest hospital.

O, yerde yaralı yatıyordu. - He lay injured on the ground.

injured
halel gelmek
injured
yaralanmış

Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı. - The doctor saved the four people injured in the accident.

Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı. - There were a few passengers in the train who were injured in the accident.

injured party
(Kanun) mutazarrır
injured party
mağdur taraf
injured
{f} yarala

Máire bir kazada yaralandı. - Máire was injured in an accident.

Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi. - The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.

injured
{f} incit

Sağ bacağımı incittim. - I got my right leg injured.

Tom bugün çalışırken kendini incitti. - Tom injured himself at work today.

the injured
yaralı
violated
ihlal et(mek)
injured
{s} zarar görmüş
injured
yarali
injured
{f} incit: adj.yaralı
injured
{s} dargın
injured
yaralılar

Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı. - The rescue team rescued the injured.

Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın. - Gather your injured at the church for medical treatment.

injured
{f} yarala: adj.yaralı
injured
{s} kırgın
injured
{s} inciniş
violated
ihlal et