verlässlich

listen to the pronunciation of verlässlich
Deutsch - Türkisch
e {fer'lauf} r gidiş, gelişme, seyir
verläßlich
güvenilir, itimat edilir
Englisch - Türkisch

Definition von verlässlich im Englisch Türkisch wörterbuch

dependable
güvenilir

Tom güvenilir görünüyor. - Tom seems dependable.

Tom oldukça güvenilir. - Tom is quite dependable.

sure
elbette

Tom elbette tenis oynayabilir. - Tom sure can play tennis.

Elbette orada olacağım. - I'll be there for sure.

dependable
güvenli

Tom güvenli, değil mi? - Tom is dependable, isn't he?

Tom oldukça güvenli, değil mi? - Tom is quite dependable, isn't he?

dependable
mert
sure
soruşturmak
sure
muhakkak

Muhakkak birine söyledin. - Surely you told somebody.

Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz. - Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.

sure
sağlam

Ben sadece sağlama bağlıyorum. - I'm just making sure.

Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım. - I'll do everything within my power to make sure your children are safe.

reliably
Güvenerek, inanarak
calculably
hesaplanabilir şekilde
dependable
{s} güvenilebilir

Tom'un güvenilebilir olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is dependable.

Tom'un güvenilebilir olduğuna oldukça eminim. - I'm pretty sure Tom's dependable.

dependably
güvenilir şekilde
reliably
güvenilir şekilde

Şu an itibariyle tüm tümörleri güvenilir şekilde tedavi edebilecek bir yöntem yoktur. - As of yet, there is no method that can reliably cure all tumors.

sure
(İnşaat) emin, kati, keskin
sure
metin
sure
sahiden
sure
be sure dikkat etmek
sure
sıkı bağlayan