vasiyetçi

listen to the pronunciation of vasiyetçi
Türkisch - Englisch
testator
(kadın) testatrix
legator
testatrix
vasiyet
will

The lawyer drew up my will. - Avukat benim vasiyetimi düzenledi.

His father left him the house in his will. - Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.

vasiyet
{i} bequest
vasiyet
{i} testament

The Old Testament forbids eating shellfish. - Eski vasiyetname kabuklu yemeyi yasaklar.

vasiyet
(Kanun) last will
vasiyet
devise
vasiyet
will, testament
vasiyet
last will and testament
vasiyet
last request (of a dying person)
vasiyet
iegacy
Türkisch - Türkisch

Definition von vasiyetçi im Türkisch Türkisch wörterbuch

VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Fık: Bir malı veya menfaatı, ölümden sonrası için bir şahsa veya bir hayır cihetine teberru yolu ile (yani, meccanen) temlik etmek
VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir işi birisine havale etmek
VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Emir
Vasiyet
(Osmanlı Dönemi) VESAYET
Vasiyet
(Osmanlı Dönemi) AHD
vasiyet
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
vasiyet
Vasiyetname
vasiyet
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey: "Şimdiki hür Türkiye halkının yarınki hür Türkiye halkına vasiyeti işte budur."- R. E. Ünaydın
vasiyetçi
Favoriten