Gitmen için seni zorlamak istemiyorum.
 - I don't want to force you to go.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
 - Persuasion is often more effectual than force.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
 - Rebel forces prepared to fight.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
 - Tom is a retired air force major.
Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
 - Japanese forces marched into Burma.
Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.
 - In the first few hours of the battle, Union forces were winning.
Yasa artık yürürlükte değil.
 - The law is no longer in force.
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
 - The Julian calendar was in force in Russia.
Adımı imzalamam için bana baskı yapıldı.
 - I was forced to sign my name.
Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.
 - Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
 - Persuasion is often more effectual than force.